11 Temmuz 2015 Cumartesi

Pseudo-Linguistics III

Yazan: Mehmet Levent Kaya 


Herkesi Türk ve her dili de Türkçe'nin uydusu ilan etme hastalığı herkese kontrolsüz biçimde yayılmış durumda. 

Yakın zamanda ilkyardım sayfası yüzme alanında uluslar arası başarı elde etmiş bir genç kızımız hakkında kutlama amaçlı bir paylaşım yaptı. Konu geçmişken üç altın bir bornz madalya almış Zeynep Güneş adlı bu kardeşimizi gönülden kutluyorum. Bu paylaşımda ilkyardımcılar kardeşimizin kazandığı madalyaları "onurluk" diye Türkçeleştiriyor. 

Tahmin edeceğiniz üzere "onur" sözünün Fransızca olup olmadığıyla ilgili birden çok soru gelmiş. İlkyardımcılar kısaca "onur Türkçe" yazıp, kaynak olarak da emekli Prof. Dr. Tuncer Gülensoy'un "Türkiye Türkçesindeki Türkçe Sözcüklerin Köken Bilgisi Sözlüğü"nden yaptıkları alıntıları göstermişler. 

Bu ilkyardımcılar için yazacağımı yazdım, daha fazla zaman harcamayacağım. Ama burada keyif olsun diye buna benzer yaptıkları bir paylaşıma bir takipçinin eklediği yorumu almak istiyorum: "Türk ilan etmediğiniz millet kaldı mı?"

Gösterdikleri kaynağa gelelim. 

onur (hlk.) 'Kibir, çalım' < Tü. oŋ 'çok, bol, verimli; sağ' + ur

Not: TT. yazı dilindeki onur (< Fr. honneur ) ile ilgisi yoktur. Ayrıca, bu sözcüğün Fr.dan geldiği yolundaki sav da gözden geçirilmelidir. " 

Arada diğer araştırmalardan kimi alıntılar var. 

En dipte şöyle bitirilmiş: 

TT.: ONUR+(LAN-/LANMA/LANDIR/LANDIRMA/LU/SAL/SUZ/SUZLUK) 

An. ağl.: onurçak 'göğüse takılan süslü parça' (DS.IX, 3284); onurlan- 'kibirlenmek',onurlu kibirli; onur- 'başarmak' "



Birincisi, Kazak, Kırgız, diğer Güney Sibirya (ortak olarak Kuzey Türkçesi diyeceğim) ağızlarında kullanılan 'oŋ' sözünün, bizdeki sağ sözü gibi hem sağlıklı hem de yön olarak sağ anlamı vardır. Ama 'çok, bol, verimli' anlamını hiç görmedim. 

Ad olan oŋ köküne -ur eki getirilerek ad ve sıfat olarak kullanılan başka bir söz türetildiği öne sürülüyor. Ben addan ad türeten bir -ur eki Türk dilinin hiçbir yerinde görmedim. Bu ekin bir örneği daha varsa görevinin ne olduğunu öğrenmeyi çok isterim. 

Kaynak gösterilen sözlükteki en son örnek ise "on+ur-" yapısını 'başarmak' anlamına gelen eylem olarak vermiş. Şimdi, aynı girdi içinde daha önce herhangi örneğini görmediğimiz bir ek hem addan ad, hem de addan eylem türeten bir ek olarak mı veriliyor? Bu algımı gerçekten alt-üst etti; iyi bir açıklama isterim. 

Ayrıca Anadolu ağızlarından derlendiği belirtilen örneklerin Anadolu ağzındaki geçmişi ve Anadolu dışındaki Türk ağızlarında herhangi karşılığı/benzeri olup olmadığıyla ilgili bilgi yok. 

Zaten akademik düzeyimizin bu kadar göz kamaştırıcı olmasının belirgin nedenleri olmalıydı. Bu örneklerin ne çok olduğunu bilseniz şok olursunuz.